Süper Kahraman Olmak İçin En Çok Ne Gerekir?
Tıpkı Bizim Gibi...
Aile olmanın, bir ve birlik olmanın bize nasıl iyi geldiğini, asla vazgeçmeyişimizi ve minik bedenlerimizin nasıl birer büyük kahramana dönüştüğümüzü anlatan bu hikayemize ortak olmak hepimize iyi gelecek.
İkizlerin Eğlenceli
Maceraları
#PrematüreŞampiyonlar
Amacımız mümkünse herkese ulaşmak ve ilham olmak.
Arzu ederseniz kitabı satın almadan aşağıdaki linke tıklayarak indirebilirsiniz.
İsterseniz Derneklere...
20₺ karşılığında katkıda bulunarak bir kitap sahibi olabilir ve derneklere doğrudan
destek olabilirsiniz.
Süper Kahraman Şampiyonlar Takımımız
İrem Öztekin | Dünya Şampiyonu
2012 yılında yüzme öğrenmesi amacıyla yaz spor okulunda kursa başladı, Kısa sürede yüzmeyi öğrenerek lisanslı sporcu oldu ve 2013 yılından itibaren yüzme yarışmalarına katılmaya başladı. 6 yıldan beri ana branşı olan kelebek stilde ve diğer stillerde yarışmalara katılmaktadır.
Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonunun her yıl düzenlediği Bölge ve Türkiye Yüzme Şampiyonalarında down sendromlu bayanlar dalında birçok kez birinci olarak altın madalya almıştır.
Elde ettiği bu başarılardan sonra Özel Sporcular Yüzme Milli Takımına seçilerek 28 Ekim-4 Kasım 2017 tarihlerinde Fransanın başkenti Pariste yapılan Down Sendromlular Avrupa Açık Yüzme Şampiyonasında 5 madalya kazanarak kelebek stilde 50 ve 100 metre gençler dünya rekorunu elde etmiştir.
Kosovanın başkenti Priştinede Mayıs-2018 de düzenlenen Uluslararası Down Sendromlular Açık Yaş Yüzme Şampiyonasında 5 madalya kazanmıştır.
En son katıldığı Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu 2019 Bölge Yüzme Yarışlarında ve Türkiye Şampiyonasında tüm yarışlarını birinci bitirerek 16 altın madalya daha kazanarak spor yaşamında kazandığı madalya sayısını 87’ye yükseltmiştir.
Spor çalışmalarını Alsancak Atatürk Yüzme Tesislerinde sürdürmektedir.
Elde ettiği bu başarılardan sonra Özel Sporcular Yüzme Milli Takımına seçilerek 28 Ekim-4 Kasım 2017 tarihlerinde Fransanın başkenti Pariste yapılan Down Sendromlular Avrupa Açık Yüzme Şampiyonasında 5 madalya kazanarak kelebek stilde 50 ve 100 metre gençler dünya rekorunu elde etmiştir.
Kosovanın başkenti Priştinede Mayıs-2018 de düzenlenen Uluslararası Down Sendromlular Açık Yaş Yüzme Şampiyonasında 5 madalya kazanmıştır.
En son katıldığı Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu 2019 Bölge Yüzme Yarışlarında ve Türkiye Şampiyonasında tüm yarışlarını birinci bitirerek 16 altın madalya daha kazanarak spor yaşamında kazandığı madalya sayısını 87’ye yükseltmiştir.
Spor çalışmalarını Alsancak Atatürk Yüzme Tesislerinde sürdürmektedir.
Tuna Tunca | Serbest Yüzücü
Merhaba ben Tuna Tunca, 16 yaşında Özel Sporcuyum; lisanslı yüzücüyüm. Doğuştan itibaren nöro-gelişimsel bir farklılığım var bu yüzden de bana otizmli diyorlar... Ama bana sorarsanız, "Ben Sadece Farklıyım"...
Suda olmayı hep sevdim.3.5 yaşında kolluksuz büyük havuzuna atladığımda, annemin çok korktuğunu hatırlıyorum, ama ben zaten yüzüyordum ki...
Çok şanslıyım ki, 4 yıl önce hayatıma yüzme antrenörüm Mert Onaran girdi. Onunla çalışmaya başladıktan tam 8 ay sonra lisanslı yüzücü oldum ve TOSSFED (Türkiye Özel Sporcular Federasyonu) yarışlarına katildim ve 100m serbest de bölge 3.su oldum... Sonra ki havuz yarışlarında 3 yıl boyunca madalyalar birbiri ardına geldi...
Bir gün Mert Hoca, anneme "Tuna the Fish" (Mert Hoca beni böyle çağırır ;) ) çok güçlü onu açık su yüzdürmeliyiz dedi ve ben açık su yüzücüsü oldum.
İlk açık su yarışım 30 Ağustos 2018 de Çanakkale Boğazı Yüzme yarışıydı; 6500m’yi 57dk.da tamamladım ve engelli kategorisinde 2.oldum.625 yüzücü arasında 122.oldum.
Sonra 30 Aralık 2018 Maraton Masters İzmir Özere Açık Su Kış Kupası’nda yüzdüm. Bu kez de 1500m’yi 17 dk. da bitirdim ve engelli kategorisinde altın madalya kazandım. En son 21 Temmuz 2019 da Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışında da 6500m yi 1:03, 31 ile bitirip engelli kategorisinde 8.oldum. 59 ülkeden 2400 sporcunun katıldığı bu prestijli yarışta ilk 600’lük dilime girdim...
Bu arada bu yıl TOSSFED havuz yarışlarında 1500 m serbest de bölge ikincisi, 100m kelebek de bölge 3.su ve yine 1500m serbest de Türkiye 2.si olduğumu söylemeyi unuttum:))
Hedefim 10 yıl içinde Manş Denizini geçmek... Manş a hazırlanırken de dünyanın değişik denizlerinde ki açık su yarışlarında yüzerek derece yapmak ve tecrübe kazanmak...
Ve tabiki otizm farkındalığına dikkat çekmek ve otizm elçisi olmak.
Son olarak bilmenizi isterim ki, hedefime ulaşmada izleyeceğim yolda sizin sunacağınız manevi ve maddi destekler beni çok motive edecek ve yolumu çok kolaylaştıracaktır.
Çok şanslıyım ki, 4 yıl önce hayatıma yüzme antrenörüm Mert Onaran girdi. Onunla çalışmaya başladıktan tam 8 ay sonra lisanslı yüzücü oldum ve TOSSFED (Türkiye Özel Sporcular Federasyonu) yarışlarına katildim ve 100m serbest de bölge 3.su oldum... Sonra ki havuz yarışlarında 3 yıl boyunca madalyalar birbiri ardına geldi...
Bir gün Mert Hoca, anneme "Tuna the Fish" (Mert Hoca beni böyle çağırır ;) ) çok güçlü onu açık su yüzdürmeliyiz dedi ve ben açık su yüzücüsü oldum.
İlk açık su yarışım 30 Ağustos 2018 de Çanakkale Boğazı Yüzme yarışıydı; 6500m’yi 57dk.da tamamladım ve engelli kategorisinde 2.oldum.625 yüzücü arasında 122.oldum.
Sonra 30 Aralık 2018 Maraton Masters İzmir Özere Açık Su Kış Kupası’nda yüzdüm. Bu kez de 1500m’yi 17 dk. da bitirdim ve engelli kategorisinde altın madalya kazandım. En son 21 Temmuz 2019 da Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışında da 6500m yi 1:03, 31 ile bitirip engelli kategorisinde 8.oldum. 59 ülkeden 2400 sporcunun katıldığı bu prestijli yarışta ilk 600’lük dilime girdim...
Bu arada bu yıl TOSSFED havuz yarışlarında 1500 m serbest de bölge ikincisi, 100m kelebek de bölge 3.su ve yine 1500m serbest de Türkiye 2.si olduğumu söylemeyi unuttum:))
Hedefim 10 yıl içinde Manş Denizini geçmek... Manş a hazırlanırken de dünyanın değişik denizlerinde ki açık su yarışlarında yüzerek derece yapmak ve tecrübe kazanmak...
Ve tabiki otizm farkındalığına dikkat çekmek ve otizm elçisi olmak.
Son olarak bilmenizi isterim ki, hedefime ulaşmada izleyeceğim yolda sizin sunacağınız manevi ve maddi destekler beni çok motive edecek ve yolumu çok kolaylaştıracaktır.
Dilan Onğulu | Serbest Yüzücü
1995 tarihinde 2 kolum ve 2 bacağım olmadan Siirt’te doğdum. Belki sizin için inanması güç olacak ama ağzımla kalem tutarak yazabiliyorum. Hatta bu sayede Medipol Üniversitesi Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik bölümünü kazanmayı başardım.
2018 yılında yapılan Bedensel Engelliler Türkiye şampiyonasında 4 altın madalya, 2019 yılında Türkiye şampiyonasında ise 4 Türkiye rekoru kırma başarısını gösterdim.
Avrupa şampiyonasında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeyi hayal ediyorum.
Her türlü vermiş olduğunuz destek ( bu yazıyı okumuş olmanız bile ) ben ve arkadaşlarım için çok değerli…
Şimdiden çok teşekkürler…
Emine Avcu | Serbest Yüzücü
1996 yılında 2 bacağım ve 1 kolum olmadan Çatalca’ya bağlı bir köyde doğdum.. İlk öğretim yıllarında eğitimde bazı sıkıntılar yaşamam üzerine, orta okul ve liseyi açıktan bitirdim ve 2018 yılında Kültür Üniversitesi Halkla ilişkiler bölümünü kazanmayı başardım.
NTV’nin katkısıyla hayalim olan yüzmeye başlamaya karar verdim. Spor Bakanlığı Antrenörlerinden Dr. Duran Arslan ile tanıştıktan sonra sosyal güvencesi olmayan bireyler için açılan engelli yüzme seansına katıldım ve hayatımda ilk kez yüzme eğitimlerine başladım.
Haftada 6 gün antrenmanlarımı aksatmamamın sonucu olarak 2018 yılında girdiğim Bedensel Engelliler Türkiye Yüzme Şampiyonasında 4 Altın madalya ve 2018 yılında Yunanistan’da yapılan Paralimpik Yüzme Yarışlarında ise Türkiye’yi temsilen 1 altın ve 3 gümüş madalya kazandım.
2019 yılının ocak ayında tekrar katıldığım Bedensel Engelliler Türkiye Yüzme Şampiyonasında 5 Altın madalyanın yanı sıra 3 Dünya A, 2 Dünya B barajını geçmeyi başardım.
Bir yıl gibi kısa bir sürede yüzmeyi öğrenip, Türkiye rekorları kırarak, Avrupa ve Dünya barajlarını geçmeyi başardım. Ama Olimpiyat oyunlarına gidebilmek için ülkemizde senede bir kez yapılan Türkiye Şampiyonasının yanısıra uluslararası müsabakalara girerek yabancı rakiplerim gibi yarış tecrübesi kazanmam gerektiğine inanıyorum.
2020 yılında yapılacak olan Avrupa Şampiyonası ve Tokyo olimpiyatlarına katılarak Türkiye’nin olimpiyatlarda yüzme dalında ilk madalyasını kazanarak diğer özel sporculara da ilham olmayı hayal ediyorum.
Ülkemizi uluslararası arenada gururla temsil etmek için bana sportif ihtiyaçlarım için destek olursanız çok mutlu olurum.
Sevgiler…
Emine
Doruk Gayır | Serbest Yüzücü
2006 Tarihinde İstanbul’da doğan Doruk GAYIR Cumhuriyet Ortaokulunda öğrenim görmektedir, doğuştan sol kolu kısa ve 2 parmağı vardır.
Suya olan fobisi, sosyal ortama girmesi ve hayata katılabilmesi için yüzme eğitimine başlayan Doruk serbest, sırtüstü, kelebek, dolphin ve kurbağalama stillerinde yüzmektedir.
2018 yılında Yunanistan’da yapılan IPC Uluslararası engelli yüzme yarışlarında kendi yaş grubundan daha büyüklerle yarışıp bronz madalya almıştır.
2019 Türkiye şampiyonasında yine kendi yaş grubundan büyükler ile yüzüp 4 Türkiye 4. Lüğü 2 Türkiye 5. Liği vardır. Doruk Gayır geleceğin güçlü sporcularından biri olacaktır. Engel grubunda ve yaş gurubunda doruktan daha iyi yüzen bir sporcu yoktur. Nisan ayında Antalyada yapılan Okul yarışlarında 6 dalda Türkiye 2.liği 1 Dalda Türkiye şampiyonu olmuştur. Kasım ayında yapılan Milli Takım seçmelerinde ilk 4 e girmiştir. Doruk 2018 ve 2019 açık deniz yüzme yarışlarında kendi dalında 1. likleri vardır.
Haftanın 4 günü yüzme 2 günü atletizm ve Fitness eğitimi alarak Beylikdüzü Spor Kompleksinde yarışmalara hazırlanmaktadır.
Sporcumuzun başarılı olabilmesi için antreman ve müsabakalara gidebilmesi için ekonomik desteğe ihtiyacı vardır.
2018 yılında Yunanistan’da yapılan IPC Uluslararası engelli yüzme yarışlarında kendi yaş grubundan daha büyüklerle yarışıp bronz madalya almıştır.
2019 Türkiye şampiyonasında yine kendi yaş grubundan büyükler ile yüzüp 4 Türkiye 4. Lüğü 2 Türkiye 5. Liği vardır. Doruk Gayır geleceğin güçlü sporcularından biri olacaktır. Engel grubunda ve yaş gurubunda doruktan daha iyi yüzen bir sporcu yoktur. Nisan ayında Antalyada yapılan Okul yarışlarında 6 dalda Türkiye 2.liği 1 Dalda Türkiye şampiyonu olmuştur. Kasım ayında yapılan Milli Takım seçmelerinde ilk 4 e girmiştir. Doruk 2018 ve 2019 açık deniz yüzme yarışlarında kendi dalında 1. likleri vardır.
Haftanın 4 günü yüzme 2 günü atletizm ve Fitness eğitimi alarak Beylikdüzü Spor Kompleksinde yarışmalara hazırlanmaktadır.
Sporcumuzun başarılı olabilmesi için antreman ve müsabakalara gidebilmesi için ekonomik desteğe ihtiyacı vardır.
Muammer Can Demirci | Profesyonel Yüzücü
1990 İstanbul doğumlu Can, Otizm (Asperger Sendromu) tanısı aldı. Ne yazık ki, sadece liseye kadar okuyabildi. Evde kalmaya başladığında çok kilo aldı ve 152 kilo oldu. Sonra ailesi onu spor yapmaya teşvik etti. Can sporla rehabilitasyon yapmaya başladı ve inceltildikten sonra yüzmeyi hiç bırakmadı.
2014 Türkiye Yüzme Şampiyonası'nda dördüncü oldu.
2014 Çek Cumhuriyeti'nde INAS Avrupa Şampiyonası'nda 2. oldu.
2015 Türkiye Yüzme Şampiyonasında beşinci oldu.
2016 Türkiye Yüzme Şampiyonasında altı oldu.
2016 İtalya'da INAS Avrupa Şampiyonası'nda üçüncü oldu
2017 Türkiye Yüzme Şampiyonasında beşinci oldu.
2017 Yunanistan'da IPC Yüzme'de 5 altın madalya kazandı,
2017 İlk Otizm yüzücüsü olarak Çanakkale Boğazı'nda yüzerek engelli kategorisinde 1. oldu.
2017 Antalya'da IRONMAN olarak yarıştı ve önce AUTISM IRONMAN unvanını aldı
2018 Tüm bu başarılara istinaden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Can'ı Ankara'ya davet etti ve onurlandırdı.
2018 Türkiye Yüzme Şampiyonasında beşincilik, birincilik ikinciliği aldı.
2018 Boğaziçi'nde yüzerek Türkiye'de ünlendi.
2018 İlk ve tek otizm sporcusu olarak İstanbul Maratonu'nda (42km tam maraton) koştu.
2019 Türkiye Yüzme Şampiyonasında 6 altın madalya ile rekor skorlarını tekrarladı.
2019 Türkiye Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun son bölümünde ilk Otizmli birey olarak bisiklet sürdü.
2019 WATSU adı verilen ve Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulanan bir hidroterapi yöntemi konusunda eğitim aldı. Dünyada ilk ve tek Otizm Bireysel olarak WATSU İcracı oldu.
Muammer Can DEMİRCİ, 10 yıl boyunca Profesyonel Yüzücü olarak eğitiyor. 20'den fazla açık su yarışmasına katıldı. 120 madalyası var. Haftanın 6 günü Beylikdüzü'nde Gençlik ve Spor Bakanlığı havuzunda antrenman yapıyor. Can, akademisyenler için denemelere tabi tutuldu. Türkiye'yi Milli Sporcu olarak temsil ediyor.
Türkiye'de ilk 42 km otizmle geçiyor
otizm Türkiye'deki ilk Ironman yarışını bitirdi,
Türkiye'nin ilk Çanakkale'si, ilk otizm boğazı,
Avrupa'da ikincisi
Türkiye şampiyonu
Milli atlet
Otizmli ilk otizm uygulayıcısı
Dünyada ilk otizmli ilk otizm uygulayıcısı
Ayrıca,
Hediye Edebilirsiniz...
Maddi olarak dernek ve Şampiyonlar Takımımıza katkı yapmanın yanı sıra,
fazladan kitap alarak özel ihtiyaç sahiplerine ve hastahanelere satın alacağınız kitapları hediye edebilirsiniz.
Hakkımızda Çıkan Haberler
European Foundation For The Care of Newborn Infants - EFCNI
https://www.efcni.org/news/book-el-bebek-gul-bebek/Our partner organisation El Bebek Gul Bebek from Turkey released a new book called ‘Funny Adventures of Twins’. The book is a helpful resource for parents and families of preterm children, says Ilknur Okay, Chairwoman of El Bebek Gul Bebek:
“Every preterm baby and their parents have a different, but generally difficult story. We, as parents who walked through this rocky path believe that with timely, proper care and love, the end of difficult times can be rewarding. ‘Funny Adventures of Twins’ has been written by Mr Ahmet Ozyigit, a preemie father. As parents of Ali and Cem, they never gave up and kept doing their best to enable their sons to reach their full potential. The author wrote the book especially for children who were either born preterm themselves, are experiencing health problems, or who have a friend who was born preterm. At El Bebek Gul Bebek, we always believe in sharing our stories, so both the English and Turkish versions are supported by our organisation. The revenues of the book sale are donated to El Bebek, but still the book is downloadable on our web site free of charge, to spread the word on a large scale. “
The book can be accessed here (website of El Bebek Gul Bebek)
It is currently available in Turkish and English, but the author is open for further translations. If you are interested in translating the book, please get in contact with the organisation El Bebek Gul Bebek via ilknurokay@hotmail.com.
Prematüre İkizler Sporla Hayata Tutundu - DHA
https://www.dha.com.tr/saglikyasam/premature-ikizler-sporla-hayata-tutundu/haber-1681588İstanbul'da 900 gram olarak dünyaya gelen prematüre ikizler Cem ve Ali, 80 gün boyunca kuvözde yaşam mücadelesi verdi. İkizlerden Cem’in sağ tarafında güçsüzlük yaşanırken, Ali ise yeterli beslenemediğinden sık sık hastalandı. Sporla hayata tutunan ikizlerden Cem basketbol, Ali yüzmede büyük başarılara imza attı. Çocuklarının bu azmini kitaplaştıran baba Ahmet Özyiğit, kitabın gelirini çeşitli engelli derneklerine bağışlamayı düşünüyor.
İstanbul’da yaşayan Simge ve Ahmet Özyiğit çiftinin 8 yıl önce ikiz bebekleri dünyaya geldi. 28 haftalık, 900 gram prematüre olarak hayata gözlerini açan ikizler, 80 gün kadar kuvözde kaldı. Erken doğum nedeniyle sağlık problemleri yaşayan çocuklardan Cem’in sağ tarafında güçsüzlük görüldü. Ali, beslenmede sorunlar yaşadığından sık sık rahatsızlandı. Cem’in yürümede zorlandığını gören baba Ahmet Özyiğit, İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan’a başvurdu. Prof. Dr. Akalan, fizik tedavi sürecinin yanına sporu da ekledi. 3 yaşından itibaren sporla iç içe olan çocuklardan Cem basketbol, Ali ise yüzmede büyük başarılara imza attı. Okulun basketbol takımında oynayan Cem, Süper Cup Basketbol Okulları Ligi’nde takımıyla birlikte 4’üncü oldu. Ali ise, okullararası yarışmada kelebek yüzmede madalya, Oceanman Türkiye’de ise 7’ncilik elde etti.
TEDAVİLERİ ONLAR İÇİN HAYAT BİÇİMİ OLDU Sürecin fizik tedavi ile başladığını dile getiren baba Ahmet Özyiğit, ikizlerin yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı: "Ali ile Cem, 28 haftalık prematüre bebek olarak dünyaya geldiler. İkisi de bir kilonun altında doğdular ve 80 gün kadar kuvözde kaldılar. Hastanede geçirilen uzun sürenin ardından büyüdükçe bazı zorluklarla karşılaştılar. Cem’in sağ tarafında zayıflık ve kontrol bozukluğu oldu. Ali’nin ise yeme problemleri görüldü ve zayıflıktan dolayı çok hastalandı. Bu uzun ve meşakkatli süreci ailecek atlattık. Cem’in sağ tarafını etkileyen bir hastalığı vardı. Dolayısıyla bu hastalığın tedavisini, fizik tedavi süreciyle başlattık. Bu sürede ufak tefek ameliyatlar da geçirdi. Biz bu rahatsızlığını fizik tedavi ile aşmasını istedik. Daha da önemlisi bu fizik tedavi sürecinin tedavi olmaktan çıkıp bir hayat biçimi olmasını tercih ettik. Bundan dolayı onu basketbola yönlendirdik. Şu anda 8 yaşındalar ve 5 yıldır fizyoterapist ve spor hocası ile birlikte koordineli şekilde çalışıyorlar. Kendi kendilerini tedavi ediyorlar diyebiliriz."
“EN İYİ OLMAYI DEĞİL VAZGEÇMEMEYİ ÖĞRETTİK” İkizlere vazgeçmemeyi öğrettiklerinin altını çizen baba Özyiğit, "Belki en iyi olmayı değil ama vazgeçmeden devam etmelerini öğrettik. Şu an Cem, okulun basketbol takımında ve diğer arkadaşlarıyla birlikte mücadele veriyor. Biz, her zaman çocuklarımız akranları gibi normal çocuklar olsun diye dua ettik. Şu anda en önemli şey, kendileriyle barışıklar ve tedavi süreçleri devam ediyor. En büyük tedavinin mutluluk ve huzur olduğunu düşünüyorum. Bu süreçteki en büyük başarı kendilerine ait” dedi.
PREMATÜRE ŞAMPİYONLAR KİTAP OLDU
Çocuklarının yaşadığı sağlık sorununu ve verdikleri mücadeleyi ‘İkizlerin Eğlenceli Maceraları’ adlı kitabında anlatan baba Ahmet Özyiğit, "Yaşadıklarımızı bir çocuk kitabı haline getirdim. Hem Cem ile Ali’nin okuması için hem de biz olalım ya da olmayalım onlara yol gösterici bir hayat hikayesi olsun istedim. Bizim durumumuzda olan ailelere tek başına olmadıklarını göstermeyi amaçladık. Kitabın gelirini bağışlayacağız, bununla ilgili derneklerle görüşüyoruz. Ticari olmaması adına da kitabın tüm masraflarını kendimiz karşıladık" diye konuştu.
Cem’e uyguladığı tedaviyi ve sporun tedavideki yerini anlatan İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, "Cem bize getirildiğinde sağ tarafında güçsüzlük olan, parmak ucunda yürüyen ve topuğunu yere hiç basmayan bir çocuktu. Kolunu da yürüme sırasında çanta gibi taşıyordu. Normal koşullarda kolu denge için sallamanız gerekiyor. Biz, önce o durumunu tanımladık. Daha sonra arka baldır kasları ile dizinin arkasındaki ve kalçasının önündeki kaslarda da gerginlik olduğunu tespit ettik. Kalçanın iç tarafında da aynı gerginlik vardı. Cem’in hikayesi, sporla tedavi yaklaşımından çok şey öğreneceğimizi gösterdi. Bütün tedaviyi ona göre belirledik. Fizyoterapinin yanı sıra, spor hocasına önerdiğim egzersizlerle sürece sporu da dahil ettik” ifadelerini kullandı.
3 YIL BOYUNCA HAFTADA 3 GÜN ÇALIŞTILAR
Cem ile Ali’nin spor antrenörlüğünü üstlenen Kayhan Yalçın ise, “Ali ile yüzmede, Cem ile baskette başarılar elde ettik. İlk tanıştığımızda yani 3 yıl önce Cem’in ayaklarında problemleri vardı, takılıp düşmeler yaşıyordu. Biz bunu sporla daha iyi bir konuma getirdik. Sporu, hayatın tamamına yaydık. Haftada 3 gün, 3 yıl boyunca aralıksız çalıştık. İlk zamanlar biraz zorlansak da, anne babanın desteği ve kendi azimleri ile sporu benimsediler, sevdiler. Bu sayede birçok kişiye örnek oldular. Bu yolla, sporla bir şeylerin başarılabileceğini resmettik” sözleriyle ikizlerin başarılarını anlattı.
TEDAVİLERİ ONLAR İÇİN HAYAT BİÇİMİ OLDU Sürecin fizik tedavi ile başladığını dile getiren baba Ahmet Özyiğit, ikizlerin yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı: "Ali ile Cem, 28 haftalık prematüre bebek olarak dünyaya geldiler. İkisi de bir kilonun altında doğdular ve 80 gün kadar kuvözde kaldılar. Hastanede geçirilen uzun sürenin ardından büyüdükçe bazı zorluklarla karşılaştılar. Cem’in sağ tarafında zayıflık ve kontrol bozukluğu oldu. Ali’nin ise yeme problemleri görüldü ve zayıflıktan dolayı çok hastalandı. Bu uzun ve meşakkatli süreci ailecek atlattık. Cem’in sağ tarafını etkileyen bir hastalığı vardı. Dolayısıyla bu hastalığın tedavisini, fizik tedavi süreciyle başlattık. Bu sürede ufak tefek ameliyatlar da geçirdi. Biz bu rahatsızlığını fizik tedavi ile aşmasını istedik. Daha da önemlisi bu fizik tedavi sürecinin tedavi olmaktan çıkıp bir hayat biçimi olmasını tercih ettik. Bundan dolayı onu basketbola yönlendirdik. Şu anda 8 yaşındalar ve 5 yıldır fizyoterapist ve spor hocası ile birlikte koordineli şekilde çalışıyorlar. Kendi kendilerini tedavi ediyorlar diyebiliriz."
“EN İYİ OLMAYI DEĞİL VAZGEÇMEMEYİ ÖĞRETTİK” İkizlere vazgeçmemeyi öğrettiklerinin altını çizen baba Özyiğit, "Belki en iyi olmayı değil ama vazgeçmeden devam etmelerini öğrettik. Şu an Cem, okulun basketbol takımında ve diğer arkadaşlarıyla birlikte mücadele veriyor. Biz, her zaman çocuklarımız akranları gibi normal çocuklar olsun diye dua ettik. Şu anda en önemli şey, kendileriyle barışıklar ve tedavi süreçleri devam ediyor. En büyük tedavinin mutluluk ve huzur olduğunu düşünüyorum. Bu süreçteki en büyük başarı kendilerine ait” dedi.
PREMATÜRE ŞAMPİYONLAR KİTAP OLDU
Çocuklarının yaşadığı sağlık sorununu ve verdikleri mücadeleyi ‘İkizlerin Eğlenceli Maceraları’ adlı kitabında anlatan baba Ahmet Özyiğit, "Yaşadıklarımızı bir çocuk kitabı haline getirdim. Hem Cem ile Ali’nin okuması için hem de biz olalım ya da olmayalım onlara yol gösterici bir hayat hikayesi olsun istedim. Bizim durumumuzda olan ailelere tek başına olmadıklarını göstermeyi amaçladık. Kitabın gelirini bağışlayacağız, bununla ilgili derneklerle görüşüyoruz. Ticari olmaması adına da kitabın tüm masraflarını kendimiz karşıladık" diye konuştu.
Cem’e uyguladığı tedaviyi ve sporun tedavideki yerini anlatan İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, "Cem bize getirildiğinde sağ tarafında güçsüzlük olan, parmak ucunda yürüyen ve topuğunu yere hiç basmayan bir çocuktu. Kolunu da yürüme sırasında çanta gibi taşıyordu. Normal koşullarda kolu denge için sallamanız gerekiyor. Biz, önce o durumunu tanımladık. Daha sonra arka baldır kasları ile dizinin arkasındaki ve kalçasının önündeki kaslarda da gerginlik olduğunu tespit ettik. Kalçanın iç tarafında da aynı gerginlik vardı. Cem’in hikayesi, sporla tedavi yaklaşımından çok şey öğreneceğimizi gösterdi. Bütün tedaviyi ona göre belirledik. Fizyoterapinin yanı sıra, spor hocasına önerdiğim egzersizlerle sürece sporu da dahil ettik” ifadelerini kullandı.
3 YIL BOYUNCA HAFTADA 3 GÜN ÇALIŞTILAR
Cem ile Ali’nin spor antrenörlüğünü üstlenen Kayhan Yalçın ise, “Ali ile yüzmede, Cem ile baskette başarılar elde ettik. İlk tanıştığımızda yani 3 yıl önce Cem’in ayaklarında problemleri vardı, takılıp düşmeler yaşıyordu. Biz bunu sporla daha iyi bir konuma getirdik. Sporu, hayatın tamamına yaydık. Haftada 3 gün, 3 yıl boyunca aralıksız çalıştık. İlk zamanlar biraz zorlansak da, anne babanın desteği ve kendi azimleri ile sporu benimsediler, sevdiler. Bu sayede birçok kişiye örnek oldular. Bu yolla, sporla bir şeylerin başarılabileceğini resmettik” sözleriyle ikizlerin başarılarını anlattı.
Prematüre İkizler Sporla Hayata Tutundu - NTV
https://www.ntv.com.tr/turkiye/premature-ikizler-sporla-hayata-tutundu,Ot_OkTcdEkKTadrWhGXLoAİstanbul'da 900 gram olarak dünyaya gelen prematüre ikizler Cem ve Ali, 80 gün boyunca kuvözde yaşam mücadelesi verdi. İkizlerden Cem’in sağ tarafında güçsüzlük yaşanırken, Ali ise yeterli beslenemediğinden sık sık hastalandı. Sporla hayata tutunan ikizlerden Cem basketbol, Ali yüzmede büyük başarılara imza attı. Çocuklarının bu azmini kitaplaştıran baba Ahmet Özyiğit, kitabın gelirini çeşitli engelli derneklerine bağışlamayı düşünüyor.
İstanbul’da yaşayan Simge ve Ahmet Özyiğit çiftinin 8 yıl önce ikiz bebekleri dünyaya geldi. 28 haftalık, 900 gram prematüre olarak hayata gözlerini açan ikizler, 80 gün kadar kuvözde kaldı. Erken doğum nedeniyle sağlık problemleri yaşayan çocuklardan Cem’in sağ tarafında güçsüzlük görüldü. Ali, beslenmede sorunlar yaşadığından sık sık rahatsızlandı. Cem’in yürümede zorlandığını gören baba Ahmet Özyiğit, İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan’a başvurdu. Prof. Dr. Akalan, fizik tedavi sürecinin yanına sporu da ekledi. 3 yaşından itibaren sporla iç içe olan çocuklardan Cem basketbol, Ali ise yüzmede büyük başarılara imza attı. Okulun basketbol takımında oynayan Cem, Süper Cup Basketbol Okulları Ligi’nde takımıyla birlikte 4’üncü oldu. Ali ise, okullararası yarışmada kelebek yüzmede madalya, Oceanman Türkiye’de ise 7’ncilik elde etti.
TEDAVİLERİ ONLAR İÇİN HAYAT BİÇİMİ OLDU Sürecin fizik tedavi ile başladığını dile getiren baba Ahmet Özyiğit, ikizlerin yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı: "Ali ile Cem, 28 haftalık prematüre bebek olarak dünyaya geldiler. İkisi de bir kilonun altında doğdular ve 80 gün kadar kuvözde kaldılar. Hastanede geçirilen uzun sürenin ardından büyüdükçe bazı zorluklarla karşılaştılar. Cem’in sağ tarafında zayıflık ve kontrol bozukluğu oldu. Ali’nin ise yeme problemleri görüldü ve zayıflıktan dolayı çok hastalandı. Bu uzun ve meşakkatli süreci ailecek atlattık. Cem’in sağ tarafını etkileyen bir hastalığı vardı. Dolayısıyla bu hastalığın tedavisini, fizik tedavi süreciyle başlattık. Bu sürede ufak tefek ameliyatlar da geçirdi. Biz bu rahatsızlığını fizik tedavi ile aşmasını istedik. Daha da önemlisi bu fizik tedavi sürecinin tedavi olmaktan çıkıp bir hayat biçimi olmasını tercih ettik. Bundan dolayı onu basketbola yönlendirdik. Şu anda 8 yaşındalar ve 5 yıldır fizyoterapist ve spor hocası ile birlikte koordineli şekilde çalışıyorlar. Kendi kendilerini tedavi ediyorlar diyebiliriz."
“EN İYİ OLMAYI DEĞİL VAZGEÇMEMEYİ ÖĞRETTİK” İkizlere vazgeçmemeyi öğrettiklerinin altını çizen baba Özyiğit, "Belki en iyi olmayı değil ama vazgeçmeden devam etmelerini öğrettik. Şu an Cem, okulun basketbol takımında ve diğer arkadaşlarıyla birlikte mücadele veriyor. Biz, her zaman çocuklarımız akranları gibi normal çocuklar olsun diye dua ettik. Şu anda en önemli şey, kendileriyle barışıklar ve tedavi süreçleri devam ediyor. En büyük tedavinin mutluluk ve huzur olduğunu düşünüyorum. Bu süreçteki en büyük başarı kendilerine ait” dedi.
PREMATÜRE ŞAMPİYONLAR KİTAP OLDU
Çocuklarının yaşadığı sağlık sorununu ve verdikleri mücadeleyi ‘İkizlerin Eğlenceli Maceraları’ adlı kitabında anlatan baba Ahmet Özyiğit, "Yaşadıklarımızı bir çocuk kitabı haline getirdim. Hem Cem ile Ali’nin okuması için hem de biz olalım ya da olmayalım onlara yol gösterici bir hayat hikayesi olsun istedim. Bizim durumumuzda olan ailelere tek başına olmadıklarını göstermeyi amaçladık. Kitabın gelirini bağışlayacağız, bununla ilgili derneklerle görüşüyoruz. Ticari olmaması adına da kitabın tüm masraflarını kendimiz karşıladık" diye konuştu.
Cem’e uyguladığı tedaviyi ve sporun tedavideki yerini anlatan İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, "Cem bize getirildiğinde sağ tarafında güçsüzlük olan, parmak ucunda yürüyen ve topuğunu yere hiç basmayan bir çocuktu. Kolunu da yürüme sırasında çanta gibi taşıyordu. Normal koşullarda kolu denge için sallamanız gerekiyor. Biz, önce o durumunu tanımladık. Daha sonra arka baldır kasları ile dizinin arkasındaki ve kalçasının önündeki kaslarda da gerginlik olduğunu tespit ettik. Kalçanın iç tarafında da aynı gerginlik vardı. Cem’in hikayesi, sporla tedavi yaklaşımından çok şey öğreneceğimizi gösterdi. Bütün tedaviyi ona göre belirledik. Fizyoterapinin yanı sıra, spor hocasına önerdiğim egzersizlerle sürece sporu da dahil ettik” ifadelerini kullandı.
3 YIL BOYUNCA HAFTADA 3 GÜN ÇALIŞTILAR
Cem ile Ali’nin spor antrenörlüğünü üstlenen Kayhan Yalçın ise, “Ali ile yüzmede, Cem ile baskette başarılar elde ettik. İlk tanıştığımızda yani 3 yıl önce Cem’in ayaklarında problemleri vardı, takılıp düşmeler yaşıyordu. Biz bunu sporla daha iyi bir konuma getirdik. Sporu, hayatın tamamına yaydık. Haftada 3 gün, 3 yıl boyunca aralıksız çalıştık. İlk zamanlar biraz zorlansak da, anne babanın desteği ve kendi azimleri ile sporu benimsediler, sevdiler. Bu sayede birçok kişiye örnek oldular. Bu yolla, sporla bir şeylerin başarılabileceğini resmettik” sözleriyle ikizlerin başarılarını anlattı.
TEDAVİLERİ ONLAR İÇİN HAYAT BİÇİMİ OLDU Sürecin fizik tedavi ile başladığını dile getiren baba Ahmet Özyiğit, ikizlerin yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı: "Ali ile Cem, 28 haftalık prematüre bebek olarak dünyaya geldiler. İkisi de bir kilonun altında doğdular ve 80 gün kadar kuvözde kaldılar. Hastanede geçirilen uzun sürenin ardından büyüdükçe bazı zorluklarla karşılaştılar. Cem’in sağ tarafında zayıflık ve kontrol bozukluğu oldu. Ali’nin ise yeme problemleri görüldü ve zayıflıktan dolayı çok hastalandı. Bu uzun ve meşakkatli süreci ailecek atlattık. Cem’in sağ tarafını etkileyen bir hastalığı vardı. Dolayısıyla bu hastalığın tedavisini, fizik tedavi süreciyle başlattık. Bu sürede ufak tefek ameliyatlar da geçirdi. Biz bu rahatsızlığını fizik tedavi ile aşmasını istedik. Daha da önemlisi bu fizik tedavi sürecinin tedavi olmaktan çıkıp bir hayat biçimi olmasını tercih ettik. Bundan dolayı onu basketbola yönlendirdik. Şu anda 8 yaşındalar ve 5 yıldır fizyoterapist ve spor hocası ile birlikte koordineli şekilde çalışıyorlar. Kendi kendilerini tedavi ediyorlar diyebiliriz."
“EN İYİ OLMAYI DEĞİL VAZGEÇMEMEYİ ÖĞRETTİK” İkizlere vazgeçmemeyi öğrettiklerinin altını çizen baba Özyiğit, "Belki en iyi olmayı değil ama vazgeçmeden devam etmelerini öğrettik. Şu an Cem, okulun basketbol takımında ve diğer arkadaşlarıyla birlikte mücadele veriyor. Biz, her zaman çocuklarımız akranları gibi normal çocuklar olsun diye dua ettik. Şu anda en önemli şey, kendileriyle barışıklar ve tedavi süreçleri devam ediyor. En büyük tedavinin mutluluk ve huzur olduğunu düşünüyorum. Bu süreçteki en büyük başarı kendilerine ait” dedi.
PREMATÜRE ŞAMPİYONLAR KİTAP OLDU
Çocuklarının yaşadığı sağlık sorununu ve verdikleri mücadeleyi ‘İkizlerin Eğlenceli Maceraları’ adlı kitabında anlatan baba Ahmet Özyiğit, "Yaşadıklarımızı bir çocuk kitabı haline getirdim. Hem Cem ile Ali’nin okuması için hem de biz olalım ya da olmayalım onlara yol gösterici bir hayat hikayesi olsun istedim. Bizim durumumuzda olan ailelere tek başına olmadıklarını göstermeyi amaçladık. Kitabın gelirini bağışlayacağız, bununla ilgili derneklerle görüşüyoruz. Ticari olmaması adına da kitabın tüm masraflarını kendimiz karşıladık" diye konuştu.
Cem’e uyguladığı tedaviyi ve sporun tedavideki yerini anlatan İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, "Cem bize getirildiğinde sağ tarafında güçsüzlük olan, parmak ucunda yürüyen ve topuğunu yere hiç basmayan bir çocuktu. Kolunu da yürüme sırasında çanta gibi taşıyordu. Normal koşullarda kolu denge için sallamanız gerekiyor. Biz, önce o durumunu tanımladık. Daha sonra arka baldır kasları ile dizinin arkasındaki ve kalçasının önündeki kaslarda da gerginlik olduğunu tespit ettik. Kalçanın iç tarafında da aynı gerginlik vardı. Cem’in hikayesi, sporla tedavi yaklaşımından çok şey öğreneceğimizi gösterdi. Bütün tedaviyi ona göre belirledik. Fizyoterapinin yanı sıra, spor hocasına önerdiğim egzersizlerle sürece sporu da dahil ettik” ifadelerini kullandı.
3 YIL BOYUNCA HAFTADA 3 GÜN ÇALIŞTILAR
Cem ile Ali’nin spor antrenörlüğünü üstlenen Kayhan Yalçın ise, “Ali ile yüzmede, Cem ile baskette başarılar elde ettik. İlk tanıştığımızda yani 3 yıl önce Cem’in ayaklarında problemleri vardı, takılıp düşmeler yaşıyordu. Biz bunu sporla daha iyi bir konuma getirdik. Sporu, hayatın tamamına yaydık. Haftada 3 gün, 3 yıl boyunca aralıksız çalıştık. İlk zamanlar biraz zorlansak da, anne babanın desteği ve kendi azimleri ile sporu benimsediler, sevdiler. Bu sayede birçok kişiye örnek oldular. Bu yolla, sporla bir şeylerin başarılabileceğini resmettik” sözleriyle ikizlerin başarılarını anlattı.
Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı
https://www.facebook.com/BodrumEngellilerSaglikVakfi/photos/a.882432168490377/2412353978831514/?type=3&theater İkizlerin Eğlenceli Maceraları - Prematüre Şampiyonlar kitabı bizim yani Ali ve Cem Özyiğit’in doğdukları günden bu yana gerçek hikayesini anlatıyor. Kitabın amacı başka çocuklara ve ailelere “biz” ve “aile” olmanın ne kadar önemli başarılara imza attığını hatırlatmak ve başka “süperkahraman şampiyon” hikayelerine ilham vermek.
Tüm geliri maddi olarak derneklere bağışlanırken, aynı zamanda fazla sayıda kitap alıp, kitaba ulaşmakta veya satın almakta güçlük çeken çocukların ailelerine bağışlamanız mümkün... Yaz tatillerini geçirdikleri Turgutreis’teki Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’na 50 adet kitabı satın alanlar adına öğrencilerimizin ve velilerimizin bu kitabı okumaları için hediye ettiler.
İkizlerin Eğlenceli Maceraları Kitabın sağladıkları maddi bağışları ve hikayelerinin daha fazla kişiye ulaşması için kitap bağışlarına devam edeceklerini ifade eden Ali ve Cem’in babaları ve kitabın yazarı Ahmet Özyiğit kurum müdürü İlknur Şengül’den vakıf faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Bu keyifli ziyaret ve anlamlı bağışları için Cem ve Ali'ye teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Kitabımızın İlk İzlenimi
“Süper kahraman olmak için en çok ne gerekir?”
Cevabı mı? Kitabın sayfalarının içinde…